Adet düzensizliği, hormonal dengesizlikler, stres, kilo değişiklikleri, polikistik over sendromu (PCOS), tiroid problemleri gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Adet düzensizliği üç aydan uzun sürerse veya çok ağrılı ve yoğun kanamalarla birlikteyse doktora başvurulmalıdır.

PCOS, yumurtalıklarda çok sayıda küçük kist oluşmasına yol açan hormonal bir bozukluktur. Düzensiz adet döngüsü, aşırı tüylenme, kilo artışı ve kısırlık belirtileri arasındadır. Tedavi, hormonal dengeyi sağlamak için ilaçlar ve yaşam tarzı değişiklikleri içerir.

Korunmasız cinsel ilişkiye rağmen bir yıl içinde gebelik elde edilememesi kısırlık belirtisi olabilir.

Kısırlık, kadın veya erkekteki çeşitli faktörlere bağlı olabilir. Kadınlarda yumurtlama bozuklukları, tüp tıkanıklıkları veya rahim sorunları gibi nedenlerle ortaya çıkabilir. Tedavi seçenekleri arasında ilaç tedavisi, intrauterin inseminasyon (IUI) ve tüp bebek (IVF) gibi yöntemler yer alır.

Yumurtlama döneminde (genellikle adet döngüsünün 11-14. günleri arası) hamile kalma şansı en yüksektir.

Gebelik boyunca düzenli doktor kontrollerine gitmek, sağlıklı beslenmek, egzersiz yapmak ve zararlı maddelerden kaçınmak önemlidir. Ayrıca, gebelik komplikasyonlarının erken tespiti ve takibi için ultrason ve diğer testler düzenli olarak yapılmalıdır.

Çiğ veya az pişmiş et, cıva içeriği yüksek balıklar, pastörize edilmemiş süt ürünleri ve kafeinli içeceklerden uzak durulmalıdır.

Folik asit, bebeğin beyin ve omurga gelişimini destekler ve nöral tüp defektlerini önler.

Doktor onayıyla hafif ve orta şiddetli egzersizler, hamilelikte genellikle güvenli ve faydalıdır. Yürüyüş, yüzme ve yoga önerilen egzersizler arasındadır.

Normal doğum ve sezaryen olmak üzere iki ana doğum şekli vardır. Normal doğum genellikle daha hızlı bir iyileşme süreci sunarken, sezaryen cerrahi bir müdahale gerektirir ve bazı durumlarda tıbbi zorunluluk nedeniyle tercih edilir. Hangi doğum şeklinin daha uygun olduğu, annenin ve bebeğin sağlık durumuna bağlıdır.

Doğum sonrası depresyon, doğumdan sonra yaşanan ciddi bir ruhsal durumdur. Sürekli üzüntü, ilgisizlik, enerji kaybı ve bebeğe karşı olumsuz duygular belirtiler arasındadır. Tedavi için bir uzmana başvurmak önemlidir

Menopoz, kadının adet döngüsünün doğal olarak sona erdiği dönemdir. Genellikle 45-55 yaşları arasında meydana gelir. Belirtileri arasında sıcak basmaları, gece terlemeleri, uyku problemleri, vajinal kuruluk ve ruh hali değişiklikleri bulunur. Hormon replasman tedavisi gibi seçeneklerle semptomlar hafifletilebilir.

Endometriozis, rahim iç tabakasını oluşturan dokunun rahim dışında, özellikle yumurtalıklar ve pelvik bölgede büyümesi durumudur. Bu anormal doku, adet döngüsü sırasında kanar ve şiddetli ağrı, kist oluşumu ve kısırlık gibi sorunlara yol açabilir. Tedavi, hormon tedavisi veya cerrahi müdahale ile yapılabilir.

Miyomlar, rahim duvarında oluşan iyi huylu tümörlerdir. Genellikle belirti vermezler, ancak aşırı adet kanaması, pelvik ağrı ve sık idrara çıkma gibi şikayetlere yol açabilirler. Tedavi, miyomların boyutuna, sayısına ve semptomlarına bağlı olarak hekimin uygun gördüğü yöntemlerle tedavi edilebilir.

Kızlık zarı, vajina girişinde bulunan ince bir doku tabakasıdır. Zamanla veya çeşitli aktivitelerle esneyebilir veya yırtılabilir. Kızlık zarı onarımı (himenoplasti), cerrahi olarak yapılabilir ve genellikle kişisel veya kültürel sebeplerle tercih edilir.

Kürtaj, gebeliğin sonlandırılması işlemidir. Gebeliğin erken döneminde yapılır ve cerrahi müdahale veya ilaç kullanımı ile gerçekleştirilebilir. Kürtajın yasal ve güvenli olduğu durumlarda, bir uzman tarafından yapılması gerekmektedir.

Kürtaj sonrası enfeksiyon riskini azaltmak için vajinal duş veya tampon kullanmaktan kaçınılmalı ve cinsel ilişkiye bir süre ara verilmelidir. Hafif kanama ve kramp normaldir, ancak şiddetli ağrı, yüksek ateş veya aşırı kanama gibi durumlarda hemen doktora başvurulmalıdır. Ayrıca, düzenli doktor kontrollerini ihmal etmemek önemlidir.

Vajinal akıntı genellikle kadının adet döngüsünün farklı dönemlerinde görülebilir ve çoğunlukla normaldir. Ancak, kötü koku, renk değişikliği veya kaşıntı gibi belirtilerle birlikte görülen akıntılar, enfeksiyon veya diğer sağlık sorunlarının belirtisi olabilir ve bir uzman tarafından değerlendirilmelidir.

Vajinal kuruluk genellikle menopoz, hormonal değişiklikler, stres veya bazı
ilaçların yan etkisi olarak ortaya çıkar. Tedavi, hormonal kremler, vajinal
nemlendiriciler veya östrojen tedavisi ile yapılabilir.

Vajinal mantar enfeksiyonu, Candida türü mantarların aşırı çoğalmasıyla ortaya çıkan yaygın bir durumdur. Kaşıntı, yanma, beyaz akıntı ve cinsel ilişki sırasında ağrı gibi belirtiler gösterir. Tedavisi, antifungal kremler, fitiller veya oral ilaçlar ile yapılır.

İdrar kaçırma, hamilelik, doğum, menopoz veya pelvik taban kaslarının zayıflaması gibi nedenlerle ortaya çıkabilir. Tedavi seçenekleri arasında pelvik taban egzersizleri, mesane eğitimi, ilaç tedavisi ve bazı durumlarda cerrahi müdahale yer alır.

HPV (Human Papilloma Virus), cinsel temas yoluyla bulaşan bir virüstür ve rahim ağzı kanseri başta olmak üzere genital siğiller gibi birçok sağlık sorununa yol açabilir.

Pap smear, rahim ağzı kanseri taraması için kullanılan bir testtir. 21 yaşından itibaren her 3 yılda bir yapılması önerilir. HPV testi ile birlikte yapıldığında bu süre 5 yıla çıkabilir.

Rahim ağzı kanseri, çoğunlukla HPV enfeksiyonlarından kaynaklanır. HPV aşısı yaptırmak, düzenli Pap smear testleri ile erken teşhis ve cinsel sağlığı koruyucu önlemler almak rahim ağzı kanseri riskini azaltabilir. Ayrıca sigara içmemek ve sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek de riski düşürür.

Her yaşta uygulanabileceği gibi, en yüksek koruyucu etkinin görülmesi için 9-26 yaş arası kız ve erkek çocukları için önerilir. Aşı, rahim ağzı kanseri ve diğer HPV ile ilişkili hastalıklardan korur.

Rahim alma ameliyatı, genellikle miyomlar, endometriozis, rahim sarkması, rahim kanseri gibi ciddi sağlık sorunları nedeniyle yapılır.

Vajinismus, vajinal kasların istemsiz olarak kasılması sonucu cinsel ilişkinin gerçekleşmesine engel olma ve ağrı yaşama durumudur. Tedavi, pelvik taban kaslarının gevşetilmesine yönelik fiziksel terapi, cinsel terapi ve psikoterapi kombinasyonunu içerebilir.